29 Ağustos 2008 Cuma

LEHMAN BROTHERS BANKASI 1,500 KİŞİYİ İŞTEN ÇIKARACAK

ABD`li yatırım bankası Lehman Brothers`ınbu yıl 1,500 çalışanını işten çıkaracağı bildirildi.
The New York Times gazetesinin internet sitesindeki habere göre, ABD`nindördüncü büyük yatırım bankası Lehman Brothers, gelecek ay ortasındaçalışma gücünün yaklaşık yüzde 6`sına denk düşen 1,500 kişiyi iştençıkaracak.
Haberde, bankanın Haziran 2007`den bu yana 6 binden fazla kişiyi iştençıkardığı da belirtildi.

HİNDİSTAN EKONOMİSİNİN BÜYÜMESİ YAVAŞLADI

Hindistan ekonomisinin büyümesi ikinciçeyrekte geçen yıla göre yavaşladı. Ekonomi ikinci çeyrekte yüzde 7,9büyüdü.
Resmi rakamlara göre, geçen yıl Nisan-Haziran döneminde yüzde 9,2 olanHindistan ekonomisinin büyümesi bu yıl aynı dönemde yüzde 7,9`a geriledi.
Başbakanlık Ekonomik Danışma Konseyi üyesi ve kredi derecelendirmekuruluşu Moody`s`e bağlı ICRA şirketinin baş ekonomisti SaumitraChaudhury, bu rakamların şaşırtıcı olmadığını söyledi.
Chaudhury, “Sıkı para politikası izlediğinde, büyümeniz yavaşlar. Bubekleniyordu. Ancak korkunç bir düşüş değil, 7,9 halen tarihistandartlarla yüksek bir rakam” dedi.
Hindistan`da, ayrıca ikinci çeyrekte geçen yıl yüzde 10,9 olan imalatbüyümesi bu yıl aynı dönemde yüzde 5,6`ya geriledi.

Chavez: Petrol fiyatı adil

Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, petrol fiyatının adil olduğunu söyledi. Chavez, televizyonda yaptığı konuşmada, Petrol benim için adil bir fiyatta istikrara kavuşuyor, varilinin 100 dolar olması iyi. Fiyatın istikrara kavuşmasını ve arzın güvenliğini yakından izleyeceğiz dedi.

CNNTURK

Petrol Bakanı Rafael Ramirez de fiyatın mantıklı bir seviyede istikrara kavuştuğunu ve Petrol İhraç eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC), gelecek ay yapacağı toplantıda üretim seviyesini sürdürmesi ya da muhtemelen kısması gerektiğini belirtti.

Ramirez, Bu toplantıda fiyat eğiliminin ne olacağını göreceğiz. Fiyat aşağı doğru geliyor, ancak mantıklı görünen bir dilimde istikrara kavuştu. Venezuela'nın teklifi (üretim seviyesinin) sürdürülmesi. Ancak üretimin azaltılması gibi bir fikir ve anlaşma olursa, biz buna uyarız diye konuştu.

Petrolün fiyatı 120 dolara yaklaştı

Bu arada uluslararası piyasalarda ABD ham petrolünün varil fiyatı Gustav tropikal fırtınası yüzünden 120 dolara yaklaştı.

ABD ham petrolünün varil fiyatı ekim ayı teslimi 1.65 dolar artarak 119.80 dolar ve Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da 1.40 dolar yükselerek 117.62 dolar oldu. ABD ham petrolünün varil fiyatı bir ara 119.89 dolara çıktı.

Petrolün fiyatının artmasında Gustav tropikal fırtınasının ABD'nin petrol üretiminin yüzde 25 ve doğalgaz üretiminin yüzde 15'inin karşılandığı Meksika Körfezi'ndeki faaliyetleri olumsuz etkileyeceği kaygıları etkili oluyor.

Pazartesi günü Meksika Körfezi'ni vurması beklenen Gustav, burada ABD petrol üretiminin yüzde 85'ini tehdit ediyor.

Petrolün fiyatı 11 Temmuz'da 147.27 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı ve o günden sonra 30 dolardan fazla değer kaybetti. Ancak Gustav tropikal fırtınası petrol fiyatını tekrar yukarı çekmeye başladı.

5 Ağustos 2008 Salı

Uluslararası Kalkınma Ajansı (IDA)

IDA, düşük gelirli en az gelişmiş ülkelere düşük faizli ve uzun vadeli kredi sağlayan bir kruluştur. 1960 yılında kurulmuştur ve 165 üyesi vardır.
Türkiye, IDA'ya kurucu üye olarak 1960 yılında katılmıştır. Türkiyenin bu kurulda oy gücü %0,66 dır.
Geçmişte türkiye bu kurumdan kredi alırken sonrada "donör ülke" konumuna geçmiştir. IDA'dan kredi kullanabilemek için yıllık gelirin belli bir eşiğin altında kalması gerekmektedir. bu eşik ise fakirlik eşiği olarak ifade edilmektedir.

Konjonktürel İşsizlik

İstihdam hacminin konjonktür dalgalanmalarına bağlı olarak daralması sonucu ortaya çıkan geçici fakat yaygın bir işsizlik halidir.
Konjonktürün Buhran ve durgunluk safhalarında, efektif talep yetersizliği sebebiyle üretim ve yatırımların daralma ve durgunlaşması gelişmiş sanayi memleketlerinde büyük işçi kütlelerini işsiz bırakabilmektedir.
Konjonktürel işsizlik kapitalist sistemin doğal bir neticesi olarak kabul edilmekle beraber hükümetlerin antidepresyonist tedbirler almak suretiyle bu tip işsizliği bertaraf edebileceği iddia edilmektedir.

4 Ağustos 2008 Pazartesi

Revalorizasyon

Paraya kaybetmiş olduğu değerini tamamen veya kısmen iade etmek üzere yapılan bir operasyondur.
Bu operasyonla, harplerin ve enflasyonların satınalma gücünü zayıflatmış olduğu bir para değeri yükseltirelere eski düzeinde veya eskisine yakın bir düzeyde altın ve döviz kurlarına göre tekrar ayarlanır.

Revalüasyon

Bir paranın değerini altına ve dövize göre ykselterek yeniden ayarlamaktır.
Bu terim Devalüasyonun karşıtıdır.
Revaülasyon yapan bir ülkede, resmi kurlarla altın ve döviz fiyatları hükümetçe kararlaştırılmış bir oranda ucuzlar.
Revaülasyon az rastlanır bir para operasyonudur. Merkez Bankasında ihtiyaçtan fazla altın ve döviz biriktiğinde aşırı derecede gelişen rezevrlere karşılık yapılacak emisyon yüzünden enflasyon olmaması için Revaülasyon yapılabilir.

2 Ağustos 2008 Cumartesi

Asgari Faiz

John Maynard Keynes'in Likidite Tercihine bağlı bir kavramdır
Likidite Tercihi Teorisine göre faizin düşebileceği bir alt sınır vardır. Bu alt sınır daima sıfırın üstündedir. Faiz haddi asgari sınıra düştüğü zaman Spekülasyon hareketleri de bir ölü noktaya varmaktadır. Likidite Tuzağı denilen Ölü noktada para arzını genişleterek piyasayı canlandırabilmek imkansızdır.

Dış Ticaret Bilançosu

İthalat ve ihracat işlemlerinin gerektirdiği döviz giriş ve çıkışlarını kapsar.
Dış ticaret bilançosu ödemeler dengesinin bir bölümüdür

24 Temmuz 2008 Perşembe

Döviz Piyasalarında Faaliyette Bulunan Temel İşlemciler

Döviz piyasalar; interbank piyasaları ve müşteri piyasaları tarafından oluşur ve bu iki piyasada işlemciler genellikle şunlardan oluşmaktadır
  • Bankalar
  • Banka dışı mali kurumlar
  • Spekülatörler
  • Arbitrajcılar
  • Dış ticaretle uğraşan birey ya da firmalar
  • Merkez bankası ve hazine
  • Brokerlar

Run Nedir?

Bir finansal kriz sırasında halkın panik piskolojise girerek bankalara hucum etmesi ve mevduatlarını hızla çekmesine " run " denmektedir

22 Temmuz 2008 Salı

IS-LM Modelinin Gelişim Süreci

IS-LM Modelini ilk defa 1937 yılında ingiliz iktisatçı J.R.Hicks tarafından, keynesin genel teorisinde ileri sürdüğü ana fikirleri analiz etmek için kullanmıştır.
1953 yılında ise ABD li iktisatçı Alvin Hansen tarafından ise popüler hale getirlmiştir.
En son olarak ise 1956 yılında Don Patinkin tarafından En son şekilde geliştirilmiştir

Diferansiyel Rant - Farklılık Rantı

David Ricardo tarafından ileri sürülmüştür. Bu kurama göre, nufus arttıkça daha az verimli alanla tarımsal üretime açılacak ve bbu nedenle daha yüksek ve verimli topraklara sahip olanlar her hangi bir maliyete katlanmadan daha fazla gelir sağlayacaklardır. Klasiklerin bu düşünceleri iktisat litaretüründe Diferansiyel rant kuramı olarak yerini almıştır

Keynesyen İktisatçıların 1929 Krizi Nedenleri

Keynesyen iktisatçılar 1929 ekonomik buhranının temel nedenini " efektif talep yetersizliği" olduğunu ileri sürmüşlerdir. Yani söz konsuu dönemde toplam talep toplam arzdan az oldugu için ekonomide deflasyonist bir durum yaşanmıştır... Eğer bu talep yetersizliği devlet eliyle giderilseydi 1929 ekonomik buhranı yaşanmamış olacaktı.

Miktar Teorisi

Para miktarındaki değişmelerin doğrudan doğruuya aynı oradan fiyat değişmelerine neden olacağını varsaymıştır. Yani ekonomide para miktarında %20 oranında yapılacak bir artış fiyatları da yine aynı oranda yani %20 oranında yükseltecektir. Çünkü Miktar Teorisi parayı sadece mübadele aracı olarak görmektedir

1929 Ekonomik Buhranına Monetarist Çözüm

Monetarist yaklaşıma göre 1929 ekonomik buhranının temel nedeni para arzının yeterli ölçüde arttıralamamsından kaynaklanmaktadır. Eğer para arzı yeteri ölçüde artırılsaydı bankalar mudilerine karşı sorumluluklarını yerine getirebileceklerdi ve banka iflasları önlenebilecekti ve sonuçta 1929 Ekonomik Krizi yaşanmayacaktı

Merkantilizm

1450-1750 yılları arasında gelişen iktisadi düşüncedir.
Temel İlkeleri;
  • Ülke nufusunun arttırılması savunur ( işgücü miktarı artacak - ücretler düşecek - kar artacak- vergi gelirleri artacak- ordunun asker ihtiyacı karşılanacak)
  • Müdehaleci bir düşüncedir. Devletin ekonomiye müdehalesini isterler
  • İhracat teşvik edilmelidir. çünkü bu şekilde ülkeye daha çok değerli maden girişi olacaktır.
  • İhracat oranın arttırabilmesi için sömürgelerinin kontrolunun sağlanması için orduya büyük önem vermişlerdir.

Keynesyen iktisadi düşünceyi hazırlayan somut olaylar

Bunlar;
  • 1929'da ABD'de başlayan ekonomik depresyonun İngiltere'yi etkilemesi üzerine ingilterenin ulsusal parasını devalüe etmesi
  • Almanya'd devletin yatırım ve kredi sektörlerine doğrudan müdahale etmesi
  • ABD'de kamu harcamalarnın aşırı şekilde yükselmesi ve özel sektörde ücretlerin iyileştirilmesi ve dolayısıyla bireylerin satın alma gücünü yükseltmek için baskı yapması
  • ABD'de doların devalüe edilmesi sonucunda ihracatın artması

İkinci En İyi Teoremi

Lipsey Ve Lancester tarafından ortaya atılmıştır. Bu teoreme göre ; birinci en iyinin serbest ticaret oldugunu varsayar. Bu varsayıma göre , ekonominin bir kısmında monopolcü bir yapılanma varsa ve ekonomide tam rekabet şartları uygulanamıyorsa , ekonomin diğer sektörlerindeki tam rekabet denge noktaları optimal olmayabilir

Pareto Kriteri

Hiç kimsenin mevcut durumdaki refahı azaltılmadan bir başkasının refahı arttıralamadığı durumdur. Yani toplumdaki bir bireyin refahı azaltılmadan diğer bir bireyin refah seviyesini arttırmak mümkün değildir. Toplumsal refahın maksimum oldugu bu durum Pareto Optimum durumdur. Fakat Pareto optimum durumun gerçekleşmesi için hem üretimde hemde tüketimde etkinliğin gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
Üretimdeki etkinliğe bir malın üretim miktarı azaltılmadan diğer bir malın üretiminin arttırılamaması gerekmektedir. Bu şekilde üretimde etkinlik sağlanmış olacaktır.
Tüketimdeki etkinlik ise marjinal ikame oranın tüm tüketiciler için aynı oldugu durumda ortaya çıkacaktır

Klasik İktisatçıların Temel Varsayımları

Klasik İktisatçıların temel varsayımlarını şu şekilde sıralayabiliriz

  • Ücretlerin ve fiyatların esnekliği
  • Miktar Kuramı
  • Laissez-faire ilkesi
  • Tam İstihdam dengesi
  • Say Kanunu
Klasikler ücretlerin yapışkanlığını değilde esnekliğini savunmuşlardır ki bunun sonucunda tam istihdamın sağlandığını savunmuşlardır.

Fizyokrat Görüş

Fizyokratların görüşlerini şu şekilde sıralamak mümkündür.

  • Tek verimli alan tarımdır ve tarım ekonominin en çok katma değer yaratan ve en üretken kesimidir.
  • Toprak sahiplerinin elde ettikleri rant gelirleri vergilendirilmelidir.
  • Toprak sahipleri ve ticaretle uğraşanlar katma değerleri sıfır olan "kısır sınıflar" dır.
  • Ekonomideki tüm doğal dengesizlikler "doğal bir düzen" ile giderilir ve bu nedenle devlet müdahalesine karşı çıkmaktadırlar.