24 Temmuz 2008 Perşembe

Döviz Piyasalarında Faaliyette Bulunan Temel İşlemciler

Döviz piyasalar; interbank piyasaları ve müşteri piyasaları tarafından oluşur ve bu iki piyasada işlemciler genellikle şunlardan oluşmaktadır
  • Bankalar
  • Banka dışı mali kurumlar
  • Spekülatörler
  • Arbitrajcılar
  • Dış ticaretle uğraşan birey ya da firmalar
  • Merkez bankası ve hazine
  • Brokerlar

Run Nedir?

Bir finansal kriz sırasında halkın panik piskolojise girerek bankalara hucum etmesi ve mevduatlarını hızla çekmesine " run " denmektedir

22 Temmuz 2008 Salı

IS-LM Modelinin Gelişim Süreci

IS-LM Modelini ilk defa 1937 yılında ingiliz iktisatçı J.R.Hicks tarafından, keynesin genel teorisinde ileri sürdüğü ana fikirleri analiz etmek için kullanmıştır.
1953 yılında ise ABD li iktisatçı Alvin Hansen tarafından ise popüler hale getirlmiştir.
En son olarak ise 1956 yılında Don Patinkin tarafından En son şekilde geliştirilmiştir

Diferansiyel Rant - Farklılık Rantı

David Ricardo tarafından ileri sürülmüştür. Bu kurama göre, nufus arttıkça daha az verimli alanla tarımsal üretime açılacak ve bbu nedenle daha yüksek ve verimli topraklara sahip olanlar her hangi bir maliyete katlanmadan daha fazla gelir sağlayacaklardır. Klasiklerin bu düşünceleri iktisat litaretüründe Diferansiyel rant kuramı olarak yerini almıştır

Keynesyen İktisatçıların 1929 Krizi Nedenleri

Keynesyen iktisatçılar 1929 ekonomik buhranının temel nedenini " efektif talep yetersizliği" olduğunu ileri sürmüşlerdir. Yani söz konsuu dönemde toplam talep toplam arzdan az oldugu için ekonomide deflasyonist bir durum yaşanmıştır... Eğer bu talep yetersizliği devlet eliyle giderilseydi 1929 ekonomik buhranı yaşanmamış olacaktı.

Miktar Teorisi

Para miktarındaki değişmelerin doğrudan doğruuya aynı oradan fiyat değişmelerine neden olacağını varsaymıştır. Yani ekonomide para miktarında %20 oranında yapılacak bir artış fiyatları da yine aynı oranda yani %20 oranında yükseltecektir. Çünkü Miktar Teorisi parayı sadece mübadele aracı olarak görmektedir

1929 Ekonomik Buhranına Monetarist Çözüm

Monetarist yaklaşıma göre 1929 ekonomik buhranının temel nedeni para arzının yeterli ölçüde arttıralamamsından kaynaklanmaktadır. Eğer para arzı yeteri ölçüde artırılsaydı bankalar mudilerine karşı sorumluluklarını yerine getirebileceklerdi ve banka iflasları önlenebilecekti ve sonuçta 1929 Ekonomik Krizi yaşanmayacaktı

Merkantilizm

1450-1750 yılları arasında gelişen iktisadi düşüncedir.
Temel İlkeleri;
  • Ülke nufusunun arttırılması savunur ( işgücü miktarı artacak - ücretler düşecek - kar artacak- vergi gelirleri artacak- ordunun asker ihtiyacı karşılanacak)
  • Müdehaleci bir düşüncedir. Devletin ekonomiye müdehalesini isterler
  • İhracat teşvik edilmelidir. çünkü bu şekilde ülkeye daha çok değerli maden girişi olacaktır.
  • İhracat oranın arttırabilmesi için sömürgelerinin kontrolunun sağlanması için orduya büyük önem vermişlerdir.

Keynesyen iktisadi düşünceyi hazırlayan somut olaylar

Bunlar;
  • 1929'da ABD'de başlayan ekonomik depresyonun İngiltere'yi etkilemesi üzerine ingilterenin ulsusal parasını devalüe etmesi
  • Almanya'd devletin yatırım ve kredi sektörlerine doğrudan müdahale etmesi
  • ABD'de kamu harcamalarnın aşırı şekilde yükselmesi ve özel sektörde ücretlerin iyileştirilmesi ve dolayısıyla bireylerin satın alma gücünü yükseltmek için baskı yapması
  • ABD'de doların devalüe edilmesi sonucunda ihracatın artması

İkinci En İyi Teoremi

Lipsey Ve Lancester tarafından ortaya atılmıştır. Bu teoreme göre ; birinci en iyinin serbest ticaret oldugunu varsayar. Bu varsayıma göre , ekonominin bir kısmında monopolcü bir yapılanma varsa ve ekonomide tam rekabet şartları uygulanamıyorsa , ekonomin diğer sektörlerindeki tam rekabet denge noktaları optimal olmayabilir

Pareto Kriteri

Hiç kimsenin mevcut durumdaki refahı azaltılmadan bir başkasının refahı arttıralamadığı durumdur. Yani toplumdaki bir bireyin refahı azaltılmadan diğer bir bireyin refah seviyesini arttırmak mümkün değildir. Toplumsal refahın maksimum oldugu bu durum Pareto Optimum durumdur. Fakat Pareto optimum durumun gerçekleşmesi için hem üretimde hemde tüketimde etkinliğin gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
Üretimdeki etkinliğe bir malın üretim miktarı azaltılmadan diğer bir malın üretiminin arttırılamaması gerekmektedir. Bu şekilde üretimde etkinlik sağlanmış olacaktır.
Tüketimdeki etkinlik ise marjinal ikame oranın tüm tüketiciler için aynı oldugu durumda ortaya çıkacaktır

Klasik İktisatçıların Temel Varsayımları

Klasik İktisatçıların temel varsayımlarını şu şekilde sıralayabiliriz

  • Ücretlerin ve fiyatların esnekliği
  • Miktar Kuramı
  • Laissez-faire ilkesi
  • Tam İstihdam dengesi
  • Say Kanunu
Klasikler ücretlerin yapışkanlığını değilde esnekliğini savunmuşlardır ki bunun sonucunda tam istihdamın sağlandığını savunmuşlardır.

Fizyokrat Görüş

Fizyokratların görüşlerini şu şekilde sıralamak mümkündür.

  • Tek verimli alan tarımdır ve tarım ekonominin en çok katma değer yaratan ve en üretken kesimidir.
  • Toprak sahiplerinin elde ettikleri rant gelirleri vergilendirilmelidir.
  • Toprak sahipleri ve ticaretle uğraşanlar katma değerleri sıfır olan "kısır sınıflar" dır.
  • Ekonomideki tüm doğal dengesizlikler "doğal bir düzen" ile giderilir ve bu nedenle devlet müdahalesine karşı çıkmaktadırlar.